Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

IN MEMORIAM OF KIM JONGHYUN

Resim
08/04/1990— 18/12/ 2017 [1] In the wake of the songs that has been sung thousands of times Was it saying goodbye of a voice Despite the guffaws Like flowing of tear Despite all the rains A flower that withered within twenty seven seconds Was it voice of a farewell That the way the winds blow the leaves away But his whole existence Like the things that migratory birds had left behind as gifts Which sings their own songs Was that a farewell You know it, don't you? While going You have never gone, are still living Voice of you, every time Sings the song of today Staying, your soul is with us on each day The whole which consists of a-little-of-me and a-little-of-you Also of each-of-us and none-of-us For this reason Want to rebel, the questions! [1] I translated my poem that is abouth Kim Jonghyun and from my Kim Jonghyun writing, for that reason foreigner people wanted translation of this poem of mine.

KIM JONGHYUN

Resim
Bir sabah uyandınız ve artık kapıda şarkılarıyla sizi her sabah karşılayan bir kuşun cıvıltıları artık yok. Bir sonbahar da bakmışsınız ki tüm çiçekler solmuş ve size bakıyor geriye kalan dalları. Bir bakmışsınız, bakmışız… Birisi dönüp bir bakmış ki yanı başında soluduğu bir nefesin eksikliği hissediliyor. Binlerce kilometre öteden hissedilebilir mi denilebilecek bir nefes. Topraktan göçmüş, doğayla kalbinize sahip çıkmış, orada saklı, orada sizinle yaşıyor- ama o artık gözlerinize bakmıyor, sizin bedeniniz dışında bir varlık taşımıyor. Ama sizinle beraber yaşıyor- bütünlüğün içinde seni kendi içerinden dışarı koyarak. Binlerce kilometre öteden algılanabilir mi denilebilecek bir dokunuşla. Toprakta ölüm, insanla bütünlüğünde ölümsüzleşen bir titremeyle son buluyor-ebediyen her defasında yeniden başlamak için. Binlerce kilometre öteden anlaşılabilir mi denilebilecek bir çağrıyla. Binlerce kilometre ötelerden bahsederken şaşırıyor kalemim- kim gözlerini kaldırdığında, gördüğünü algı

AŞK GİBİ

Resim
Sevdiklerimizi sahip olmuşçasına toprağa gömüyoruz Beraberiz zannederek zavallıca Hayalleri kendi hakikatlerimizin merteğine bağlamak istiyoruz Zaten tüm inandığımız yalanlarımız hakikattı ya --Yalan olarak! Hep "bak, hep sabrediyorum" diye diye Karşıdakinin sabrının bilmecesini bilemeye çözemeye… Kendi yalanlarına inanan insanları gördükçe "Biz hakiki miyiz" demiyor muyuz? --Doğrudur Zayıfların gücü yetmeyecek böyle bir soruya cevap vermeye Ama cevapları olacak her daima yine de --Bu böyle Neredeyse- yalanların bahanesi hakikat oldu olalı. --Oysa Hakikat, sahip olunacak şey olmaktan daha öte Aşk gibi!