Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MÜZİKLE BERABER VARLIĞIM

Resim
Sularındayım akşamların akşamının Bekliyorum ışığın göçüşünü Elimde kitabım ve şarabım Karanlık oluyorum ışık misali Kendimden uzaklara kaçıyorum Keman ağlıyor oluk oluk Ruhumun dansıyla cezboluyorum Yüreğimin titreyişiyle birlikte Tüm illüzyonlardan uyanıyorum Camın dışında, rüzgarın esişiyle yapraklar Kafamın içinde, müziğin eşliğinde kelimeler Hep beraberce dans ediyor, oyun oynuyoruz Hep yeniden misali, keşfediyoruz keşfediyoruz Sayılar emsali varlığımla her notada Tını olup akıyorum Bu akış gönlüme, gönlümün olduğu yere Götürüyor beni olduğum yerde Olmadık yaşam bilmecelerine Böylece varlığın tümünde oluyorum Yinede Olduğum yerde değilken olduğum yerde oluyorum Ezeli de ve ebedi de, müzikle beraber varlığım Hissediyorum

EYLÜL’ DE AŞK FELSEFECE YORUMLANIR

Resim
* Dostlukla başlayan bir hikâyenin, aşkla biten sonu mudur aşk? Eylül’ de yapraklar dökülür ve her kadının eylülüdür hayatın içerisinde kadınlığı. Bu hikâye de en büyük bağların dönüşümü var. Bu dönüşümün insan psikolojisinden hayata bakışı! Asıl neydi varolan Eylül’ de? Neydi hayatın Eylül’ü, neredeydi, insanın hangi mevsiminde? Bu roman hangi karakterlerin yaprak dökümünü yaşatıyordu okuyucusuna. Burada bunu anlamaya çalışmak bile, başlı başına bir psikoloji, ayrı bir çaba…             Başlangıç Olarak             Süreyya ile Suad’ ı yaşamanın başlangıcıydı hikâyenin ‘start’ı. Bağda yaşayan bir çift Adalar da yaşamanın hayaliyle buluyorlar benliklerini. Mutlu bir çift ya da her çift gibi mutlu olduğunu düşünmek isteyen iki ayrı kişilik! Para bulmaları gerekiyor, Adalar da eşsiz bir yaşam için. Süreyya bir yandan toplumun ona yüklemiş olduğu erkeklik cinsiyetiyle birlikte Suad’ ı en büyük hayaline kavuşturacak kişi olarak görüyor. Bir türlü başaramadığı bir erkekliğin altında