KIM JONGHYUN
Bir sabah uyandınız ve artık kapıda şarkılarıyla sizi her sabah karşılayan bir kuşun cıvıltıları artık yok. Bir sonbahar da bakmışsınız ki tüm çiçekler solmuş ve size bakıyor geriye kalan dalları. Bir bakmışsınız, bakmışız… Birisi dönüp bir bakmış ki yanı başında soluduğu bir nefesin eksikliği hissediliyor. Binlerce kilometre öteden hissedilebilir mi denilebilecek bir nefes. Topraktan göçmüş, doğayla kalbinize sahip çıkmış, orada saklı, orada sizinle yaşıyor- ama o artık gözlerinize bakmıyor, sizin bedeniniz dışında bir varlık taşımıyor. Ama sizinle beraber yaşıyor- bütünlüğün içinde seni kendi içerinden dışarı koyarak. Binlerce kilometre öteden algılanabilir mi denilebilecek bir dokunuşla. Toprakta ölüm, insanla bütünlüğünde ölümsüzleşen bir titremeyle son buluyor-ebediyen her defasında yeniden başlamak için. Binlerce kilometre öteden anlaşılabilir mi denilebilecek bir çağrıyla. Binlerce kilometre ötelerden bahsederken şaşırıyor kalemim- kim gözlerini kaldırdığında, gördüğünü algı