YOK OLUŞUN SIRADAN HİKAYESİ!
Otuz üç yaşında bir kadına göre fazlaca yaşlıyım. Elimde sigara, yıpranmış kırmızı koltuğumda son senfoniyi dinliyorum. Yamuk bir gülüşle, son günümü ucuz bir tütünle bitiriyorum. Çok geç kaldığımı kendime itiraf etmek beni utandırıyor. Öfkem bir yanıp bir sönüyor, gözlerim kararıyor, boğazım tıkanıyor... Bunun ilk ve son gözyaşım olduğunu söylemekten de utanç duyuyorum. Kusura bakmayın, insan olduğumu henüz yeni yeni idrak ettiğim bu duyguya alışık olduğum söylenemez. Onayladığım ve doğru olduğuna inandığım tüm şeylerin aslında koca bir yalan olduğunu ve büyük bir yanlışın işareti olduğunu henüz fark ediyorum. Hayat hiç adil değil. Kendi hayatıma kast ettiğimi düşünmeyin sakın! Oralarda oldukça ağzı laf yapan cebbar biriyimdir. Tuttum mu koparırım; beni rahatsız eden bir insanla yaşadığım problemlerin hepsinin üstesinden gelirim ve tüm düşmanları alt ederim. Yeter ki ben koltuğumda oturduğumda rahatımı bozan bir şey olmasın. Ben hep keyifçi olmuşumdur. Oturduğum rahat ...