Kayıtlar

ŞEN YÜREĞİNE ULAŞMAK / TO REACH YOUR MERRY HEART

Resim
[1] Uçan bir kuş oldum göklerde Lalelerin üzerinden sana gül taşıyorum Aşkın rengiyle taşıyor damarlarım Şen yüreğine ulaşmak için kendimden göçüyorum *** An geçici Her an geçici, geçiciydi Geçici olacak, geçilmiş olacak Geçmiş   geçmiş, an geçmiş   Anlar geçmiş olacaklar Gelecek ve gelecek anlar —ve   niceleri, geçmişler olacak Geçmiş hem kalacak Geçmiş geçtiği anda da, geçmiş olacak. Yinede hakikati duymak ister misin? Seninle bir an yaratmıştı tüm zamanı Benim için zaman sen Kalbinse tek mekân… [1] I became a bird who is flying at sky I’m carrying  a rose to you over tulips My veins are overflowing with colour of love I’m migrating from myself to reach your merry heart **** A moment is provisional Every moment is provisional, was provisional It’ll be provisional, history Past is history, moment is history Moments will be history Future and unborn moments —and many will be history The past will be both sta

KÜFELİK

Resim
Herkesin içine bakmaya çalıştım Dışlarındaki skolastik kabuktan başka birşey bulamadım Hala usanmadan aradığımı fark ettiğimde—insanı Utandım ve başımı uyku vaktinde yastığa gömmeyi hayal ettim Perspektifler karmasında Tavus kuşu olmak, insandan daha ideal geldi Etrafımdaki hiç kimsenin değişmediğini Tüm değişim çalışmalarının -ruh operatörlerinin ellerinde prangalara vurulduğunu irdeledim Sustum, susuyorum ve susarak insanlardan kaçmak istiyorum Tavus kuşunun toprağın altındaki solucanlarla mutluluğunun -nasıl bir şey olduğunun uzun nutkunu - nazari dikkate aldım Simdi hayalimde tüm koyun sürülerinin kokuşmuş etlerinden uzak Ormanda uzun zaman sonra bir araya gelmiş kurtların arasında Sadece küfelik olmak istedim Hadi cal dayım sazım Her nota değiştirsin darbesini Her çalım atışta -bir ötekine, öteki olmaktan öteki olmaya adım atsın!

AŞKIN CEVHERİ

Resim
Bir kez ben sarılmıştım sevdaya Onu ben tutuyordum ellerimde Senin gözlerinde, ruhunun derinliklerinde Bir köşeye oturmuşken, onu yakalamıştım ya hani. Böylece ruhumda karanlıklara güneş, Yaşama can katan nefes, Dilinden her an duymayı arzuladığım ses, Hayallerinde olmayı düşlediğim heves, Bu, Tanrıları kıskandıran, aşkın cevheri. Yakaladı beni sevda, bırakmam dedi Anladım ki bu defa ikimizin kaderi Senin masumiyetinde bilemediğim şey Sevda ve ben, suç ortakları-idi. Nazar değmesin [1] dinleye dinleye Yaşıyorum her günümü Bu adsız aşk, aldı beni benden Bir adsız aşığım şimdi Adsızlık, ilk defa değil, fakat Her zamankinden daha çok Tanrılardan bile daha yüce Daha yüce şimdi Senin ona sarılmanı bekliyor… [1] Burada bahsi geçen Nazar Değmesin şarkısının genel bilgisi hakkında açıklama amacı ile alıntı yapılmıştır. Sanatçı: Gülşen, Albüm: Of Of, Söz-Müzik: Gülşen, Aranje: Selim Çaldıran.

THE MERLIN

Resim
No young man, no matter how great, can know his destiny. He cannot glimpse his part in the great story that is about to unfold. Like everyone, he must live and learn. And so it will be for the young warlock arriving at the gates of Camelot. A boy that will, in time, father a legend. His name... Merlin. [1]             It was Wednesday. Merlin have just come Camelot and as soon as he had arrived square of Camelot, he encounter a stage which was of execution. Smiles, which Merlin worn his cheeks and was carrying them, suddenly gave to place sorrow and sadness. The reason of that king of Camelot, Uther Pendragon, doomed to death penalty a man, because of enchantment and magic. i The mother of executed man was saying she would revenge; “A son for a son. An eye for an eye, a tooth for a tooth. A son for a son.” [2] But that incident wasn’t so easy like that. Those scene and stage were testifying meeting of destiny and doom, fate and coincidence, Merlin and Morgana.            

IN THE FOREST OF PROPHET

Resim
O! Reason which abolished itself How ever cannot you see What to be feared of essentially? Everything is taking place under your very eyes How cannot you see reality! Such whatever, is from you, is not you How much you say they are not icon Whatever you worship are iconical jokes Or else cannot you stand solitude At be a spanner in the wheel of God At existence Do not you have courage? You are standing still behind reasons Do not you come to pass in no way? Centuries didn’t listen to Buddha After centuries Even if Zarathustra had heard him And united him with manifestation Now, again he is shouting truth out 21 st century! Listen and have a grasp of your ears What is saying, commanding in his forest He is saying ‘revolt’ Revolt against all authority Your all authorities they are idolized Is the love that possessive In fact you have to know how you hate Is the hate that incarcerated you You have to quell your wal

THE ARTİST / RESSAM

Resim
THE ARTİST     /   RESSAM [1] An artist had done a painting thrice All of a sudden, what he (she) discerns At the three of them, there are different artists When thousands of looking at any of them Thousands of people, thousands of Then, the artist seek sefuged in roads To again find oneself… [1] Aynı resmi üç kere yapmış ressam Bir de ne fark etsin Üçünde de ayrı ayrı ressamlar var Herhangi birine binlerce bakışta Binlerce insan, binlerce Sonra, kendini yollara vurdu ressam Kendini bulmak için tekrar…

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Resim
[1] 57 yıllık bir yaşam Yaşam ki, asırlara bedel Kitaplarıyla insanlığa bir ses Savaşlarıyla titreten nefes Tüm dünya karşısında, -hayretli bakışlarla! O, ya istiklal ya ölüm diyor Hürriyet, diyor -diyor ve yola çıkıyor. İnsanlığa düşman olanlara, düşman duruşuyla Çocuklara, gençliğe, insanlığa, dünyaya -nice armağanlar veriyor. Washington, Mexico City, Havana da, -Santiago, Bakü, Bişkek te, -Wakayama, Yeni Delhi, Budapeşte de, -Albany, Bükreş, Armsterdam da, -Sidney, Aşkabat, Wrowlaw da, -Roma, Rotterdam, Yehud da, -Türkiye de ve tüm dünyada, O, hala yaşıyor Tüm dünya, yurtta sulh cihanda sulh ’un ruhuna -âşık olarak yaşıyor. Bir armağanı da kendi evlatlarına saklıyor Bir Vatan! Ve diyor ki, o İlelebet payidar kalacak Çünkü o Mustafa’ydı, çünkü o Mustafa Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK… Şair: Cihat ÖZKAN  [1] A life which 57 years That is, in exchange for ages With his books, a voice to the hum