Kayıtlar

ŞEYLER VE SANATSAL BAŞKALAR

Resim
Kam’ın Tüngüründe Filozofun Dansı Gök’te Ülgen, orta dünyada Gök Tanrı diye anılır. Yer Altında Tanrı Erlik, Altın Kazık ile onun dünyası Gökle arasındaki bağdır. Gök ve Yer Altının merkezi, insana Tün, Orta Dünyadır. Yer yüzüne fırlatılmış bir filozof yer altı dünyasına ayak basıp, Tündük’ten Gök’e bakmaktadır. Devamı; Cihat Özkan'ın "Lucifer: Felsefenin Senfonisi" adlı kitabında bulunmaktadır. Sanatsal Şeyler, Şeyler, Hangi Şeyler Aniden vurdu tüngürüne Kam, filozof sıçradı yerinden. Yer altıyla, Gök arasında gidip geldi bir an için, sonra ikisi arasında durdu, döndü ve döndü. Orta Dünya’da dans eden Dasein. Devamı; Cihat Özkan'ın "Lucifer: Felsefenin Senfonisi" adlı kitabında bulunmaktadır. Sanatsal Nesnelere Yamuk Bir Bakış Dilinde bir şiir dolanıyor filozofun, elinde bir resimle. Şiir, ilk yazılanla aynı mı ya da herhangi kopyadan birisi mi, hatta tüm kopyaları ve ilk yazılı hali yok olan bir şiir mi? Peki, onu o olmaktan kopardı mı şimdi bu: Tab

IN AN ABANDONED HARBOUR AT NIGHT -2-

Resim
  [1] I was in a harbour abandoned to the night. Now, I'm under the same roof again. I'm fulfilling my aloneness' longing. The snake bit its tail. Russell hung around my neck. While my soul runs from steppe to steppe Koan fell on me. My mind ejaculates in full From night, it leapt upon me. Sounds of lorries, like I've got a head full Compared to the roar of the crowd, A harmony, an accompaniment, from thought to thought The mind comes back to itself by strumming While it goes from itself, past the line Here and now, it is accompanying me. I kept quiet so that my silence could speak. Kept quiet in this abandoned harbour at night. That way, I could be full of aloneness. Every time I'm full, though, I'm always hungry.   Poet: Cihat ÖZKAN Translation: Cihat ÖZKAN [1] This poem is the continuation of my poem 'In An Abandoned Harbour At Night ( Geceye Metruk Bir Limanda )' in my poetry book 'Living a

GECEYE METRUK BİR LİMANDA -2-

Resim
  Geceye metruk bir limandaydım Şimdi yine aynı çatının altında Yalnızlıkla hasret gidermekteyim Yılan kuyruğunu ısırdı Russell boynuma asıldı (Devamı "Şahane Bir Şey Yaşamak" adlı şiir kitabımda olacaktır)...   Şair: Cihat ÖZKAN Not: Şahane Bir Şey Yamak adlı şiir kitabımda yayımlanan Geceye Metruk Bir Limanda şiirinin devamı niteliğindedir.

ÖMER HAYYAM'DAN CENNET-İ ALA KERHANE MİDİR?

Resim
  'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun Cennet-i alâ meyhane midir? 'Her mümin'e iki huri' diyorsun Cennet-i alâ kerhane midir?   Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı? Bir sarhoş arap, devesini vurmuş hamza'nın Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı   Beni özene bezene yaratan kim? sen Ne yapacağımı da yazmışsın önceden Demek günah işleten de sensin bana O zaman nedir o cennet cehennem?   Kim senin 'yasa'nı çiğnemedi ki söyle? Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle. Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle   Tanrı bizi çamurdan yarattığında Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak İşlediğim günahlar hep onun emriyledir O halde cehennemde beni niçin yakacak?   İsyan edip karşında duracağım, neredesin? Karanlığı, ışığa yoracağım, neredesin? İbadete karşılık cenneti alacaksam 'Bağış mı ticaret mi' di

MEVLANA CEALEDDİN-İ RUMİ'DEN DEFTER-İ KEBİR

Resim
  Aya öfkelenmişim ben, işte böyle kapkaranlık bir gece olmuşum. Padişaha kızmışım, çırılçıplak bir yoksul olmuşum. Güzeller sultanı gel demiş, evine çağırmış beni. Ben bir yolunu bulmuşum, yola baş kaldırmışım. Sevgilim baş çeker, naz ederse, gamlara atar, kararsız korsa beni, bir kez olsun ah demem, inad için. “Ah”a da kızmışım ben. Bir bakarsın altınla aldatırlar beni o. Bir bakarsın şanla şerefle aldatırlar beni. Oysa altın falan istemiş değilim ondan, şanla şerefe hele çoktan boş vermişim. Ben bir demirim, mıknatıstan kaçıyorum. Bir saman çöpüyüm ben, mıknatıslara yan çizmişim. Ben öyle bir zerreyim ki, bütün âleme isyan etmişim. Havaya, toprağa isyan etmişim, Ateşe, suya isyan etmişim. Altı yöne isyan etmişim. Beş duyuya isyan etmişim. Altı yön de neymiş, beş duygu da ne? Ben öyle bir zerreyim ki, bir olan Allah'a isyan etmişim. Sen bu söze dayanamazsın, çünkü suyun dışındasın. Şems'e benzediği için ben, Güneş’e bile isyan etmişim. (...)

KHAMOS'UN KELEPÇESİ

Resim
  [*] Boşverimsi bir boşluğun İçinde Yaşar kaygı kurgusu Bin bir karakterden minnet Bir geceden asalet bekler Sorsan her zaman masum Konuşsan çözülemeyen düğüm Her sorunun ardında Bir soru işareti Kiminin elinde gerçekler Kiminin dilinde kelepçeler Suçluluğu örten temiz elbiseler Hükmüne mahkûm olmuş beyinler Boşluğun kaderinde Çürümeye terk edilmiş Pembe hikayeler Şimdi artık olmalı Evrenin çanı çalmalı Boşluğun sesi susmalı Kötülüklerin toplamı İyiliklerden çıkarılmalı Şair: Ayşe YALMAN [*] İlk aşamada eserime herhangi bir isim bulamadım. Eseri kendi sitesinde yayınlayacak olan arkadaşım Cihat ÖZKAN’a gönderdiğimde eserimi okuyan arkadaşım ona Khamos'un Kelepçesi adını vermeyi istedi. Bana bunun uygun olup olmadığını sorduğunda açıkçası ismin önce ne anlama geldiğini bana anlatır mısın demekten kendimi alıkoyamadım. Arkadaşım Sayın Özkan bana Khamos’u kendisi şiiri okuyunca içinden gelerek Xάος ve κόσμος kavramlarının birleşimind

APTALI OYNAMAK

Resim
  Merdüm olmak bir merdüm ile Aptalı oynamamı gerektiriyor bazen Fodulun teki kendini çok şey sanıyorsa bir de Daha bir seviyorum onu Oynuyorken karşımda mütemeddih oyununu Salağa yatan ben ve daha çok eğlenen ben (Devamı "Şahane Bir Şey Yaşamak" adlı şiir kitabımda olacaktır)... Şair: Cihat ÖZKAN