Kayıtlar

TITANIC

Resim
Cümbüşte kırıldı, insan orta yerinde Nefeste kesildi yaşamın demli yerinde Kubbesi akıttı okyanusların aşkın üzerine İki elin ucunda dünya kuruldu Kolların ilk buluşma yerinde yaşamın anlamı kaldı Ebediyette canlı canlı koşacaktı Sonsuzluğun küçük sandalı Titanic adını aldı Haykırdı, sessizce I’ll never let go, Jack. I’ll never let go. I promise… Kâinat, bunu duydu, duyacaktı Damlalar gül oldu, aşk gülde yüzüyordu Tanrı bile eğilmiş, ona tapınırken bulundu Hüzünle, hüzünlü bir neşeyle I’m flaying Jack… Hala yaşıyordu, aşk Cihat Özkan aşka aşkla yazıyordu Kalemin mürekkebi, ıslanıp, sayfayı yaralıyordu Küçücük sandal nice yaşlar da yüzüyor Varoluş utancından utanıyordu…

İNSANIN İFADESİ

Resim
Ayni hayatin icinde bir baska ayna Dönüp dönüp bakiyorsun Bulamiyorsun hakikate takili bir halka O zaman yarat diyorsun hakikati Neden yasayalim kendimiz disinda Devamı; Cihat Özkan'ın "Lucifer: Felsefenin Senfonisi" adlı kitabında bulunmaktadır.

A LITTLE DESIRE

Resim
In the movement the flow of gust Bodies’ union is cool by cool Roar of Sky in the soul and Earth in the bodies What are you doing Dionysus? You are walking about that which bodies? Know romance is life Britney Spears is excitement Like lifeblood keep life the vein It is that Soul in the vitality holds of beauty Don't speak up for, give a voice I know that you give that desire Summon at the love And Vivify with one touch Don't get in the way Neither Lucifer nor Pandora The biggest present That's a little desire ...Sufficient...

HAS THIS LOVEMAKING GOT A NAME

Resim
Today clouds are looking absently They are lonely for but don’t cry Salueing with a little smilet Abstractedly woolgathering They live that fresh weather add spirit On still water they are walking about Salueing with a little smilet Breathless they are pulseing “Has this lovemaking got a name?” they say “No one understand that felt our senses?” are saying Salueing with a little smilet Look and look and have a sigh

UÇUŞACAK MI KÜLLERİM

Resim
Ne olacak peki uçusacak mı küllerim Ateş olup yakacak mı? Devamı; Cihat Özkan'ın "Lucifer: Felsefenin Senfonisi" adlı kitabında bulunmaktadır.

BEN KİMİM?

Resim
Bir sinema salonu gibi insanın zihni adeta. Bazen çok çeşitli sinemalar oluyor bazen çok az. Bazen çok kaliteli filmler sergileniyor, bazen kalitesi düşük vasat senaryolardan fırlıyor filmler. Oyunculara rollerini zihin veriyor. Kendi kendisi de kendisine bir oyuncu olan zihnin. Kendi kendinin farkına vardığında zihin!  İşte bunu kelimeye dökmek çok zor. Oysa zihin kelimelerle sadece bazen oynuyor ve oynatıyor rollerini. Nice sessiz sinemanın, sözcüklere boğulan filmlerden kaliteli olduğunu düşünmek gerekiyor. Nice sessiz dakikaların kelimelerden daha değerli olduğunu bilmek... Şimdi gözlerini kapat ve kürek vursun kabuklarına zihnin, bedenin başka bir beden gibi algılasın kendisini ve sonra kendisi oluversin. Zihnin atlasın kendinden öteye ve sonra girsin kendinden kendine. Saniyeler alır bazı insanlar için bu işlem bazıları için saatler, günler geceler. Yıllar, ömürler... Tüm bolluğun içinde olduğu bir boşluk, boşluğun içinde patlamaya hazır bir potansiyel bolluk. Seni...

MÜZİKLE BERABER VARLIĞIM

Resim
Sularındayım akşamların akşamının Bekliyorum ışığın göçüşünü Elimde kitabım ve şarabım Karanlık oluyorum ışık misali Kendimden uzaklara kaçıyorum Keman ağlıyor oluk oluk Ruhumun dansıyla cezboluyorum Yüreğimin titreyişiyle birlikte Tüm illüzyonlardan uyanıyorum Camın dışında, rüzgarın esişiyle yapraklar Kafamın içinde, müziğin eşliğinde kelimeler Hep beraberce dans ediyor, oyun oynuyoruz Hep yeniden misali, keşfediyoruz keşfediyoruz Sayılar emsali varlığımla her notada Tını olup akıyorum Bu akış gönlüme, gönlümün olduğu yere Götürüyor beni olduğum yerde Olmadık yaşam bilmecelerine Böylece varlığın tümünde oluyorum Yinede Olduğum yerde değilken olduğum yerde oluyorum Ezeli de ve ebedi de, müzikle beraber varlığım Hissediyorum